Hayatta herkese dokunan yazarlar vardır. Yabancı biri gibi değil de içinizden biriymiş gibi hissedersiniz. Yazılarını ya da kitaplarını okuduğunuzda asla yabancı hissetmez, içinizde bir yerlere dokunduğunu hissedersiniz. Emrah Serbes de bunu çok güzel başarabilen yazarlardan biri…
erken kaybedenler
Erken Kaybedenler
Ergenliğe girmiş ya da ergenliğin başlarında olan 8 erkek çocuğunun keder ve hüzün dolu hayatlarını konu alıyor “Erken Kaybedenler”. Yabancı bir bakış açısıyla bakmıyorsunuz kitaba. İçimizden biri gibi, mahallenin abisinin dili gibi. O kadar içten ve samimi. Sokakta geçen maçlara, ağızlardan çıkan o küfürlere, anne baba ile yaşanan sorunlara, karakter arayışlarına kısacası tüm hayata değinen bir kitap okuyorsunuz. Dramları yaşarken oturup güldüğünüz anları hatırlayın, işte bunu buluyorsunuz Erken Kaybedenler’de. Sıkıcı olmayan son derece akıcı bir şekilde ilerliyor kitap. Sokak dilini tamamen kullanılmış olarak görüyoruz.
erken kaybedenler kitabı
Küfür bol yani. Ama küfürsüz sokak dili de olmuyor bunu biliyoruz. Bazı eleştirmenler kitabı abartılı ve aşırı bulsa da her okuyucunun içinden bir şeyler bulabileceği belki de çok geçmişte kalan anılarınızı açığa çıkartacak bir kitapla karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu kitabı, hayatı boyunca sokakta bir dakika bile geçirmemiş kişiler okurken biraz garip hissedebilir ama sokağın çocukları için geçmişe bir geri dönüş olacak. Hayatını sokakta oynayarak ve yaşayarak geçirmeyenler için ise farklı bir kültüre yeni bir bakış açısı katacak.
