Çinli öğrencilerin matematikte Batılı öğrencilere oranla daha başarılı oldukları biliniyor. Bunun nedeni eğitim sistemi olabilir: üniversite öğrencilerinin tamamı yüksek matematik öğrenmek zorundalar ancak yapılan araştırmalar doğanın da bu olayda payı olduğunu gösteriyor. Kıs bir süre önce manyetik rezonans görüntüleme kullanılarak, yapılan bir araştırma, Çinli katılımcıların beynin sayıları görsel olarak görselleştirmekle ilgili bölümlerini daha fazla kullandıklarını, buna karşın Batılı katılımcıların sözcüklerin anlamlarını değerlendiren bölümlerini daha fazla kullandıklarını ortaya koymuştur. Bu, Çinlilerin sayıları hakikaten daha iyi gördükleri anlamına geliyor.
“Matematik hayati önem taşır çünkü bilimin dili matematiktir,” diyor Marcus du Sautoy. “Önce matematiğini yapmadan, bir köprü inşa edemezsiniz. Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda olan biteni anlamak istiyorsanız, bütün parçacıkların temelini oluşturan matematiği analiz edebilmeniz gerekir. Matematik geleceğe bakmak için harika bir dildir.”
Asal Sayı Örneği
İskenderiyeli matematikçi Euclides “Elementler” adlı kitabında, geometri ve perspektif konularını işler ancak esas önemlisi, sayı kuramını üzerinde durur ve sonsuz sayıda asal sayı olduğunu ispatlar. “Sonsuz sayıda asal sayı olması kimin umurunda diye düşünebilirsiniz ancak sonsuz gerçekleri değerlendirmek için analitik düşünceyi kullanabileceğimizi anlamaya başladığımız zaman, bu bir dönüm noktası olmuştur. Newton’ın kalkülüsü matematikte bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir ancak bence asıl önemli olan matematiğin başladığı andır. Euclides’in kitabı “Elementler”, gerçekten matematiği ve modern bilimi başlattı. Bu sayede insanların dünyaya bakışı değişti. Son iki bin yıldaki teknolojik gelişmelerin temelini bu oluşturdu,” diyor du Sautoy.